Avrupa'nın Enerjik Gençlerini Yetiştirecek

Çalık ve Limak’ın sahibi olduğu Kosova Elektrik Dağıtım Şirketi, işsizliğin yüzde 50’yi bulduğu Kosova’da istihdam yaratmak için KEDS Akademi’yi kurdu.

'Turuncu Damla'yla 8 Bin Çocuk Tasarrufu Öğrendi!

ING Bank, çocuklar için finansal okuryazarlık eğitimi verdi. 9 şehirde 8 binden fazla öğrenciye ulaşılan projede, çocuklara tasarruf sahipliği bilinci aşılanıyor...

Ecza Dolabı'ndan Müzik Çıktı...

Eczacıbaşı Topluluğu çalışanlarının oluşturduğu Ecza Dolabı, konserleriyle 5 bin kişiye ulaştı, bilet gelirleri ise sosyal sorumluluk projelerine katkı sağladı.

14 Yılda 500 Bin Sanatseveri Ağırladı!

Kültür ve sanat alanındaki faaliyetlerini İş Sanat çatısı altında toplayan İş Bankası, sadece geçen yıl 35 bin sanatsevere kapılarını açtı. ...

Sosyal Sorumluluk Okulu Boğaziçi Üniversitesi'nde

Sosyal Sorumluluk Okulu, bu kez Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi'nde hayata geçti. Akşam Gazetesi'nin sosyal sorumluk yazarı Dr. Aylin Löle’nin koordinatörlüğünde ...

Pazartesi

'TURUNCU DAMLA'YLA 8 BİN ÇOCUK, TASARRUFU ÖĞRENDİ


ING Bank, çocuklar için finansal okuryazarlık eğitimi verdi. 9 şehirde 8 binden fazla öğrenciye ulaşılan projede, çocuklara tasarruf sahipliği bilinci aşılanıyor…

Aylin LÖLE
Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyümesi için gerekli olan tasarruf sahipliği bilincini, davranış değişikliğine odaklanarak geliştirmek isteyen ING Bank, 8-9 yaşındaki çocuklara yönelik olarak “Turuncu Damla” programını hayata geçirdi. Geçen yıl başlayan proje kapsamında, bugüne kadar 9 şehirde, 100 okulda, 191 öğretmen ve 8 binden fazla öğrenciye finansal okuryazarlık eğitimi verildi. Projenin detaylarını ING Bank Kurumsal İletişim Grup Müdürü Buket Okumuş, Akşam Ekonomi’ye anlattı…

Turuncu Damla’nın içeriğinden bahseder misiniz?
Finansal okuryazarlık konusunda davranış değişikliği yaratabileceğimiz ilköğretim 3 ve 4. sınıf öğrencilerine (8-9 yaş) odaklandığımız Turuncu Damla programını Nisan 2013’te hayata geçirdik. Türkiye’de modeli ile bir ilk olan program 8 haftalık bir eğitimi kapsıyor. Sınıf öğretmenlerinin öğrencilere vermesi gereken 8 haftalık programa ilişkin eğitim almasıyla başlayan süreç, eğitimin etkisinin uluslararası geçerliliği olan ciddi bir bilimsel araştırma ile analiz edilmesiyle detaylı bir etki analizi sunuyor. Öncelikli hedefimiz çocuklarda tasarruf bilincinin gelişmesine katkıda bulunabilmek ve davranış değişikliği yaratmak. Bu programla çocuklara istek ve ihtiyacın arasındaki farkı anlatarak ihtiyaçları dışındaki istekleri için anlık tüketim kararlarından vazgeçip, sabırlı olmayı öğrenmelerini hedefliyoruz.

Gelinen noktayı rakamlar itibariyle değerlendirir misiniz?
Turuncu Damla Projesi’ne program ortaklarımız İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, Koç Üniversitesi, Bölgesel Çevre Merkezi ve PSİ Danışmanlık’ın uzman pedagoglarıyla 2013 yılı Nisan ayında İstanbul’da başladık.  İlk dönemde önce 3. Sınıflar için ana teması “tüketimde sabretmek” olan 8 haftalık program geliştirdik. 2013-2014 eğitim-öğretim yılıyla birlikte içeriğimizi geliştirerek 4. Sınıflara yönelik “cesaretlendirme” ve “temel finansal konular” odaklı diğer 8 haftalık müfredatımızı hazırladık.  Bugün, geldiğimiz noktada Turuncu Damla, 9 şehirde, 100 okulda, 191 öğretmen ve 8000’den fazla öğrenciyle tanıştı. Turuncu Damla eğitimlerine ING Bank çalışanlarından oluşan Turuncu Gönüllülerimizi de dahil ediyoruz. Küçüklere Büyük Destek kapsamında 2 yılda 12 şehirde 70 çalışma arkadaşımız 33 okulda 2600 öğrenciye gönüllü eğitim verdiler.


Çocuklara oto kontrolü öğretiyor
Turuncu Damla Programı’nın sürdürülebilir olmasının temelinde tasarruf motivasyonları yatıyor. Çünkü programın omurgası sabırlı olma ve oto kontrole sahip olma, toplumsal, ekonomik ve çevresel pozitif etkileri olan davranış biçimleridir.  Zaten bunun devamında da tasarruf bilinci daha yüksek tüketici profili geliyor. 2013 Eğitimleri sonunda program ortaklarımızdan Koç Üniversitesi, eğitimlerin çocukların davranışları üzerindeki etkisini ölçmek üzere çeşitli ekonomik karar oyunlarıyla ölçümler gerçekleştirdiler. Böylelikle, çocuklar öğrendiklerini oyunlarda uygulama fırsatı elde ettiler. Bizler için de çocukların tüketime nasıl yaklaştıklarını, tasarruf etme davranışlarını şekillendirmede önemli bir öğrenme sahası sundu.

Çocuklar tasarrufu resmetti
Amsterdam’a görücüye çıktı
Eğitimler sonrasında karne günü hediyesi olarak tüm çocuklarımıza Yalvaç Ural’ın Turuncu Damla için yazdığı ve orman hayvanlarıyla tasarrufu anlattığı “Arkadaşım Küçük Aslan” kitabıyla turuncu metal kumbara hediye ettik. Çocukların gözünden tasarrufu görmek için tasarrufu resmetmelerini istedik. 600’den fazla resmi Beyoğlu Belediyesi Cihangir Sanat Merkezi’nde sergiledik. Sergimiz 2013 yılında 10 Ekim-4 Kasım arasında minik ziyaretçileri ağırladıktan sonra 17 Aralık-17 Ocak arası ING’nin Amsterdam’daki genel merkezinde sergilendi. Türkiye’nin tasarruf gibi önemli bir konuda “Küçük Turuncu Damlalar”ın eserlerini tanıtmak açısından önemli bir fırsat oldu.


14 YILDA 750 ETKİNLİK DÜZENLEDİ, 500 BİN SANATSEVERİ AĞIRLADI

Kültür ve sanat alanındaki faaliyetlerini İş Sanat çatısı altında toplayan İş Bankası, sadece geçen yıl 35 bin sanatsevere kapılarını açtı. Bu yıl sonuna kadar 47 etkinlik gerçekleştirmeyi öngören İş Sanat’ın hedefi yüzde 90 doluluğa ulaşmayı hedefliyor

Aylin LÖLE
Kuruluşundan bu yana kültür ve sanat hayatına katkıda bulunmayı bir misyon olarak yüklenen İş Bankası, Türkiye’nin kültür ve sanat hayatını İş Sanat ile renklendiriyor. İş Bankası Genel Müdürlüğünün İstanbul’a taşınmasıyla bankanın kültür sanat alanındaki faaliyetleri İş Sanat çatısı altında toplandı. Geçtiğimiz 14 yılda İş Sanat Türkiye’nin sanat alanındaki en güçlü markalarından biri haline geldi. İş Sanat, 14 yıldır konser, çeşitli sahne sanatları ve çocuk etkinliklerini ile bugüne dek 750’ye yakın etkinlikte 500 bini aşkın sanatseveri ağırladı. Bunun ötesinde çocuk etkinlikleri ile minik sanatseverleri erken yaşta sahne sanatları ile tanıştırdıklarını belirten İş Sanat’ın Sanat Yönetmeni Filiz Ova Karaoğlu, 2011’de hayata geçirdikleri Milli Reasürans’ta Parlayan Yıldızlar serisi ile de yetenekli genç sanatçılar için İş Sanat adı altında konser verebilmelerini sağladıklarını söylüyor.
Geçtiğimiz yıl kaç etkinlik düzenlendi?
Geçtiğimiz yıl klasik müzik, caz, dünya müziği, yerli projeler, dans gösterileri, ücretsiz şiir dinletileri, çocuk etkinlikleri ve Parlayan Yıldızlar serimiz dâhil 52 etkinlik gerçekleştirdik, 35 bini aşkın izleyici ağırladık. Etkinliklerimizin yüzde 90’ı doldu. Son iki yılda doluluk oranlarımız açısından optimum sayıya ulaştık. 14. sezonumuzun sonuna kadar yaklaşık 47 etkinlik gerçekleştireceğiz, yine yüzde 90’lara ulaşan bir doluluğa ulaşmayı hedefliyoruz.
Konserlerin yanı sıra çocuk etkinlikleri ve şiir dinletileri de düzenleniyor. Toplam etkinliklerin arasında bunların ağırlığı nedir?
Çocuk etkinliklerimiz ve şiir dinletilerimizde diğer etkinliklerimize oranla denge içerisinde ilerliyoruz. Yıllar içerisinde fazlası veya azını gerçekleştirmenin doğru olmayacağını ve mevcut sayılar ile ilerlemenin talebi karşıladığını gördük. Çocuk etkinliklerimiz 7 veya 8 adet oluyor. Sezon içerisinde farklı edebiyatçılarımızın eserlerini konu edinen 5 dinleti gerçekleştiriyoruz.

Üniversite ile işbirliği yaptırestorasyon  lisans programı açıldı
Ülkemizin resim sanatı adına sahip olduğu değerli mirası korumak ve gelecek kuşaklara ulaştırmak için Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ile bir işbirliği yaptık. Üniversite bünyesinde Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu lisans programı açıldı,  ilk bilimsel Resim Bakım ve Onarım Laboratuvarı kuruldu.  Bölümde bu yıl 10 öğrenci eğitime başladı, laboratuvarda koleksiyonun bakım çalışmalarına başlandı. Bu işbirliğinin bir sonraki adımı olarak İş Bankası’nın Beyoğlu Şubesi’nin tarihi binası restore edilerek bir sanat müzesine dönüştürülecek. Sanat Müzesi’nin oluşturulmasıyla Bankanın bu alandaki  faaliyetleri de tek bir çatı altında toplanmış olacak.

Buika biletleri 2 saatte tükendi!
Bugüne kadar birçok etkinliğimizin biletleri tükendi. Ama bu sezon mesela biletleri en çabuk tükenen konserimiz Academy of St Martin in the Fields ve Joshua Bell oldu. Geçen sene ise Buika Senfonik konserinin biletleri iki saat içerisinde tükenmişti. Biletlerimizi satışa sunduğumuz gün izleyicilerimiz sabahın erken saatlerinde İş Sanat’ta kuyruk oluşturuyor biletlerini almak için. Sezon boyunca izleyecekleri konserlerin biletlerini ilk günden alan sadık bir izleyici kitlemiz var. Türk izleyicisinin yakından takip ettiği bazı sanatçılar var, Joshua Bell veya Buika gibi. Öte yandan dans gösterileri ve halk müziği konserleri de yoğun ilgi görüyor.


DÜNYA SAATİ İÇİN 7 KITA KARARDI!

WWF’nin 2007’den beri düzenlediği Dünya Saati kampanyası, dün (29 Mart Cumartesi) tüm dünyada 20.30 – 21.30 saatleri arasında gerçekleştirildi. Yeni Zelanda’da başlayıp Tahiti’de sona eren, 157 ülkenin katılım sağladığı hareket için yedi kıtada birden ışıklar kapandı.  WWF-Türkiye’nin ülkemizdeki ayağını organize ettiği etkinlik kapsamında İstanbul’da, Boğaz köprüleri, Dolmabahçe Sarayı, Beylerbeyi Sarayı, Ayasofya Müzesi, Küçüksu Kasrı ve Beykoz Kasrı gibi birçok sembolik yapı bir saatliğine ışıklarını kapattı. Bu yıl ayrıca ilk defa kampanyaya katılan Sultanahmet Cami, Süleymaniye Cami, Fatih Cami, Nur-u Osmaniye Cami ve Yeni Cami de ışıklarını kapatarak Dünya Saati’ne destek oldu.  Bu yıl “Dünyaya Olan Sevgini Göstermeye Var Mısın?” diyerek yola çıkan kampanya, www.dunyasaati.org sitesi aracılığıyla bireylere ve kurumlara ulaştı. Binlerce insanın “Varım” diyerek ve ışıklarını kapatarak destek verdiği kampanyaya 400’ün üzerine kurum, 22 Valilik ve Belediye katıldı. Asuman Krause, Bade İşcil Süalp, Burçin Terzioğlu, Erdil Yaşaroğlu, Janset, Sarp Akkaya, Serdar Kılıç ve Tanem Sivar gibi ünlülerin destek olduğu Dünya Saati, Türkiye’de yedinci kez gerçekleştirildi.  Uluslararası Uzay İstasyonu’nun bile ışıklarının bir saatliğine kapatıldığı kampanya kapsamında, Barselona’daki La Sagrada Familia, Vatikan’daki St.Peter Bazilikası, Paris’teki Eyfel Kulesi, Londra’daki Buckingham Sarayı, Rio de Janeiro’daki İsa Heykeli, Newyork’taki Empire State Binası ve Times Meydanı, Las Vegas’ın tüm ışıkları, Kuala Lumpur’daki ikiz kuleler, Rusya’daki Kremlin Sarayı ve Mısır’daki Piramitler gibi 1.500’den fazla dünyaca ünlü yapı karanlığa gömüldü.





'HAYATA İZ BIRAK'ACAKLAR, KORUNCAK'A DESTEK OLACAKLAR

Kâmil Koç, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı (Koruncuk) ile ortak bir proje hayata geçiriyor. “Hayata İz Bırak” projesiyle Kamil Koç, korunmaya muhtaç çocukların eğitimine ve geleceğine destek vermeyi amaçlıyor. Projeyle Kâmil Koç’un www.kamilkoc.com.tr adresli web sitesi üzerinden bilet alırken çocukların yararına bağışta bulunmak mümkün olacak. “Hayata İz Bırak” projesiyle, bir yıl içinde 1 Milyon TL’lik bir bağış hedefleniyor.
Kamil Koç Genel Müdürü Kemal Erdoğan, projeyle ilgili şu bilgileri verdi: "Projemiz süresince ilk etapta web sitemiz üzerinden Bolluca Çocukköyü’nde kalan çocuklar yararına bağış toplanacak. Bu kapsamda yolcularımız kamilkoc.com.tr’den korunmaya muhtaç çocuklar için 1 TL bağışta bulunabilecek. Hedefimiz bir yıl içerinde vakıf yararına 1 milyon TL bağışa ulaşabilmek. Yolcularımızın Koruncuklar için web sitemiz üzerinden yapacakları her 1 TL bağış, yıl sonunda hayata bırakılmış kocaman bir iz olacak ve bu bağışlar çocuklarımızın geleceğe daha güvenle bakabilmelerine katkı yapacak. Tabi yapacağımız çalışmalar bununla sınırı kalmayacak. Korunmaya muhtaç çocuklarımızın kültürel, sosyal ve zihinsel gelişimlerine yönelik olarak da birçok projeyi hayata geçireceğiz. Amacımız korunmaya muhtaç çocukları hayatın içine daha güvenli taşıyabilmek, onlara yaşam yolcularında yol arkadaşlığı yapabilmek.”




'AVRUPA'NIN ENERJİK GENÇLERİNİ' YETİŞTİRECEK, İSTİHDAMI ARTIRACAK


Çalık ve Limak’ın sahibi olduğu Kosova Elektrik Dağıtım Şirketi, işsizliğin yüzde 50’yi bulduğu Kosova’da istihdam yaratmak için KEDS Akademi’yi kurdu. Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi’nin işbirliği ile 50 öğrenci özel eğitim alacak. İstihdam garantili program kapsamında öğrencilere, AB’de geçerli bir de sertifika verilecek…

Aylin LÖLE
Kosovalı gençlere istihdam yarattı, AB kapısını araladı. Çalık ve Limak ortaklığındaki Kosova Elektrik Dağıtım Şirketi (KEDS), Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi ile işbirliğine giderek KEDS Akademi’yi kurdu. ‘Avrupa’nın Enerjik Gençleri’ sloganıyla hayata geçen proje kapsamında, öğrenciler KEDS Akademi bünyesinde özel eğitim alacak. .  Teorik bölümü altı ay sürecek programda, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinin yanı sıra Kosova Elektrik Dağıtım Şirketi’nin konularında uzman çalışanları hem teknik hem liderlik üzerine eğitim verecek. KEDS İcra Kurulu Üyesi Mesut Serhat Dinç, “Ücretsiz olarak uygulanacak ve 6 ay sürecek programın sonunda tüm katılımcılara sertifika verilecek. Programları başarı ile tamamlayan öğrencilerin, Boğaziçi Üniversitesi'nin sertifikası ile birlikte İngiltere'nin en büyük akreditasyon kurumu olan Edexcel tarafından da sertifika almaya hak kazanacak. Bu sertifika uluslararası geçerliliğe sahip olduğu için KEDS Akademi'den mezun olan 'Avrupa'nın enerjik gençleri', AB'ye Kosova'dan önce girecekler” dedi. Dinç, KEDS Akademi’yi Akşam Ekonomi’ye anlattı…

KEDS Akademi fikri nasıl doğdu?
Limak ve Çalık, 2012 yılında Kosova’nın elektrik dağıtım ihalesini kazandı. Faaliyete başladığı Mayıs 2013’ten bu yana, Kosova Elektrik Dağıtım Şirketi (KEDS), kaliteli ve kesintisiz enerji temini amacıyla alt yapı çalışmaları yürütürken, müşteri memnuniyetini artırmaya yönelik uygulamaları da hayata geçiriyor. Kosova’da yüzde 50’lere varan işsizlik sorununa çözüm bulmaya yönelik iyi uygulamaları artırmak ve enerji sektörüne nitelikli işgücü sağlamak amacıyla KEDS Akademi’yi kurduk. Akademi’nin paydaşları arasında, dünyanın en iyi 200 üniversitesi arasında yer alan Türkiye’den Boğaziçi Üniversitesi’nin Yaşamboyu Eğitim Merkezi, Kosova Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı ve Hasan Priştine Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Fakültesi yer alıyor. Akademimizde bu yıl 20’si Priştine Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Fakültesi’nden, 30’u Kosova’daki teknik liselerden olmak üzere 50 öğrenci eğitim görüyor.

Programın bütçesi ne kadar?
KEDS Akademi için bu yıl 150 bin euro bütçe ayırdık. KEDS Akademi, Kosova ve Türkiye arasında akademik bilgi alışverişi için bir platform görevi üstlenecek. Türkiye’nin enerji ve eğitim sektöründe elde ettiği bilgi ve başarıdan Kosova ve Kosova’daki yetenekli gençler de faydalanmış olacak. Ücretsiz olarak uygulanacak ve 6 ay sürecek programın sonunda tüm katılımcılara sertifika verilecek. Ayrıca programları başarı ile tamamlayan öğrenciler, Boğaziçi Üniversitesi'nin sertifikası ile birlikte İngiltere'nin en büyük akreditasyon kurumu olan Edexcel tarafından da sertifika almaya hak kazanacaklar. Bu sertifika uluslararası geçerliliğe sahip olduğu için KEDS Akademi'den mezun olan 'Avrupa'nın enerjik gençleri', AB'ye Kosova'dan önce girecekler. Programa katılan her öğrenci 6 ay boyunca KEDS’de staj yapacak. Stajını başarıyla tamamlayan ve işe alma kriterlerine uygun öğrenciler, kariyerlerine şirketlerimizde devam edecekler.

Eğitim modülleri artıracak
istihdam sayısını katlayacak
belirten KEDS İcra Kurulu Üyesi Mesut Serhat Dinç, Haziran ayına kadar sürecek KEDS Akademi bünyesinde gençlere çevreden iş güvenliğine kadar farklı alanlarda derslerin verileceğini belirtti. Kosova’da çok ciddi bir istihdam probleminin yaşandığına dikkat çeken Dinç, “Sadece KEDS’in değil Kosova’nın da kalifiye insan kaynağı ihtiyacına göre programa her yıl farklı eğitim modülleri eklemeyi planlıyoruz. Çünkü KEDS, Kosova’nın tek elektrik dağıtım şirketi. Dolayısıyla hanelerden iş yerlerine kadar tüm Kosova’nın elektriğini KEDS dağıtıyor. Bu nedenle sosyal sorumluluk bilinciyle programa her yıl yeni paydaşlar ekleyerek hem gençlerin niteliklerini hem de istihdamını artırmayı öngörüyoruz” dedi.


'ECZA DOLABI'NDAN MÜZİK ÇIKTI, SOSYAL SORUMLULUĞA İLAÇ OLDU


Eczacıbaşı Topluluğu çalışanlarının oluşturduğu Ecza Dolabı, konserleriyle 5 bin kişiye ulaştı, bilet gelirleri ise sosyal sorumluluk projelerine katkı sağladı. Eczacıbaşı CEO’su Erdal Karamercan’ın da elektrogitar çaldığı Ecza Dolabı’nın konserleri tıklım tıklım doluyor…


Aylin LÖLE
Müzik aşkı gönüllülükle birleşti, Ecza Dolabı fenomen oldu. Eczacıbaşı Topluluğu'nun çeşitli kademelerinde çalışan ve müziğe, iş yaşamlarıyla aynı keyif ve ciddiyetle yaklaşan müzisyenlerinin oluşturduğu Ecza Dolabı, konserleriyle bugüne kadar 5 bin kişiye ulaştı. CEO’sundan pazarlama yöneticisine kadar farklı görevlerdeki isimlerin kurduğu Ecza Dolabı, konser gelirlerini sosyal sorumluluğa harcıyor, müzikleriyle ilham, konser gelirleriyle de projelere katkı sağlıyor. Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Erdal Karamercan, Ecza Dolabı’nı Akşam Ekonomi’ye anlattı…

Ecza Dolabı, bugüne kadar kaç kişiye ulaştı?
Çalışmalarına 2010 yılında başladı. Eczacıbaşı Topluluğu'nun etkinliklerinde sahne aldı. Şaşırttı, eğlendirdi. Hiç iş konuşmadan birlikte prova yaptı, üretti, eğlendi, keyif aldı ve aldırdı. Ecza Dolabı’nda her ay prova yapmaya gayret ediyoruz ve konserlerden önce de mutlaka haftada bir veya iki prova yapıyoruz. Provaları hafta içi iş çıkışında gerçekleştiriyoruz. Ecza Dolabı, bugüne kadar yaklaşık 5 bin dinleyiciyle değişik mekanlarda buluştu.

Hangi projelere destek verdiniz?
Ecza Dolabı, 2011’den bugüne üç kez İKSV'nin "BitamBiöğrenci" projesine destek sağlamak amacıyla İKSV Salon sahnesine çıktı. İKSV'nin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Gençlik Çalışmaları Birimi, Nesin Vakfı, Tarlabaşı Toplum Merkezi, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarının işbirliğiyle gerçekleştirdiği “BitamBiöğrenci” projesi, öğrencileri sanatla buluşturmayı hedefliyor. İKSV’nin proje kapsamında işbirliği yaptığı sivil toplum kuruluşları aracılığıyla belirlenen, 7 - 21 yaş sınırı arasındaki öğrenciler bu projeden faydalanabiliyor. İKSV, BitamBiöğrenci projesiyle, düzenlediği dört festival (Film Festivali, Tiyatro Festivali, Müzik Festivali ve Caz Festivali), iki bienal (İstanbul Bienali ve İstanbul Tasarım Bienali) ve tüm özel etkinliklerinde, kültür-sanat etkinliklerini takip edemeyen öğrencilerin sanatla buluşması için bir platform sağlıyor. Ecza Dolabı, “BitamBiöğrenci” projesi yararına düzenlediği konserler sayesinde 3000’in üzerinde öğrencinin sanat ve müzikle buluşmasını sağladı.

Başka hangi projeler var?
Ecza Dolabı ayrıca, binlerce çocuğun müziği sevmelerini sağlamak ve onları ritim duygusuyla tanıştırmak amacıyla Eczacıbaşı Gönüllüleri tarafından 2011 yılından beri uygulanan “müzik odaları” projesine konserleriyle destek veriyor. Anadolu’da ihtiyaç sahibi okullarda müzik öğretmenleri ve okul yönetimlerinin desteği ve öğrencilerin istekleri doğrultusunda kurulan müzik odalarında, çocuklar yepyeni müzik aletleri ile tanışıyor. Bugüne kadar Van’dan Karaman’a, Iğdır’dan Sivas’a 10 yatılı bölge okulunda müzik sınıfı açıldı. Her okula ziller, klasik gitarlar, davullar, orglar, flütler, mandolinler, bağlamalar, klarnetler, nota sehpalarından oluşan yaklaşık 60 parçalık müzik aleti sağlandı.

 Ekipte sekiz kişi var
Ecza Dolabı, elektrogitar ve vokallerde Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Erdal Karamercan ve İntema Tedarik Zinciri Direktörü Tolga İzzet Günel, perküsyonda Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak Genel Müdürü Ahmet Sevük, vokalde Eczacıbaşı Holding Kurumsal İletişim ve Sürdürülebilir Kalkınma Direktörü İlkay Akalın, davulda Eczacıbaşı Hijyen Ürünleri Pazarlama Yöneticisi Mert Kokulu, basgitarda yakın geçmişe kadar Eczacıbaşı’nda çeşitli görevlerde bulunmuş olan Özgün Canbazoğlu, akustik gitarda Eczacıbaşı-Lincoln Electric Askaynak Yönetim Muhasebesi Uzmanı Baran Karadeniz ile klavyede Eczacıbaşı Topluluğu dışından katılan müzisyen Adem Gülşen’den oluşuyor.

Cem Karaca’nın şapkasını hediye etti
‘Resimdeki Gözyaşları’nı söyledi
Ecza Dolabı konserlerimiz arasında Nisan 2013’te Salon İKSV’de “Bi’tam Bi’öğrenci” projesi yararına gerçekleştirdiğimiz ve merhum Cem Karaca’nın eşi İklim Karaca’nın katılımıyla Karaca’yı andığımız konser benim için çok kıymetlidir. Cem Karaca’nın hayranı olduğumu bilen çalışma arkadaşlarım, 2013 başında İklim Karaca ile iletişime geçerek bana çok özel bir sürpriz hazırlamışlardı. İklim Hanım’ın bize ilettiği Cem Karaca’nın şapkalarından birini, arkadaşlarım bana hediye ettiler. Yaşamımda aldığım en kıymetli hediyelerden biri olan Karaca’nın şapkasını takma mutluluğunu ve heyecanını Salon İKSV konserimizde yaşadım. Konserimizde Cem Karaca’dan “Resimdeki Gözyaşları”nı büyük ustanın şapkası başımda olduğu halde söyledim… 
---



MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNE 1 MİLYON $ KAYNAK AYIRDI


Toros Tarım,  “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı”na 5 yıl için 1 milyon dolar kaynak ayırdı. Sadece bu yıl içinde 50 bin işçinin hayatının iyileştirilmesi planlanıyor…


Aylin LÖLE
Dünyada 1,1 milyar tarım işçisi var. Bunun 450 milyonu mevsimlik tarım işçisi olarak çalışıyor. Türkiye’ye baktığımızda ise 6.5 milyon tarım işgücünün yaklaşık yarısı mevsimlik tarım işçisi olduğunu görüyoruz. Türkiye’de 48 farklı ile mevsimlik tarım işgücü gidiyor, yüzde 60’ının geliri yoksulluk sınırının altında seyrediyor. Çocuklarının dörtte biri ilköğretime devam etmiyor. Yarısı ev ya da tarlada doğum yaparken, sadece üçte biri temiz suya erişebiliyor. Kız çocuklarının dörtte biri okulla hiç tanışmıyor. Mevsimlik tarım işçilerinin yarısı en az bir defa bir yıl içerisinde ciddi bir rahatsız geçiriyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Harran Üniversitesi tarafından yapılan araştırmanın sonuçları, durumun vehametini gözler önüne seriyor. Bu tablodan hareketle Tekfen Holding iştiraklerinden Toros Tarım, bu sorunu masaya yatırdı. İki yıldır hem STK hem de kamu kurumları nezdinde farkındalık yarattıklarını belirten Toros Tarım, Sosyal Sorumluluk Projelerinden Sorumlu Koordinatörü Beril Yalçın, Akşam Ekonomi’nin sorularını yanıtladı.

Projenin hedefinden bahseder misiniz?
Harran Üniversitesi ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisi (UNFPA) yürütücülüğünde Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Tekfen Holding iştiraklerinden Toros Tarım ve Hollanda Büyükelçiliği’nin katkılarıyla geliştirilen “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı” zorlu koşullarda çalışan ve yoksullukla mücadele eden mevsimlik göçebe tarım işçilerinin özellikle hastalıklarının önlenmesine katkıda bulunulması hedefleniyor.

Bu kapsamda neler yapılıyor?
“Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi” Projesi kapsamında, Türkiye’de tarım sektöründe çalışanların yaklaşık yarısını teşkil eden mevsimlik tarım işçilerinin, sağlık, güvenlik ve sosyal alanlarda yaşadıkları sorunların çözümü için sektörler arası işbirliğine yönelik önerilerin geliştirilmesi ve hayata geçirilmesine dönük adımlar atıldı. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları temel sorunların çözümüne dönük bilinçlendirme programları ile başlayan program ile çoğu kadın mevsimlik tarım işçilerinden din görevlilerine, sağlık hizmetleri sunucularından ilgili kamu görevlilerine, muhtarlara, iş aracılarına ve toprak sahiplerine dönük eğitim programları düzenleniyor.

1 milyon dolar kaynak ayrıldı
50 bin tarım işçisine ulaşacak
Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre en tehlikeli iş alanlarından biri olarak tanımlanan tarım işçiliğinin Türkiye’de yaklaşık yüzde 50’sini kapsayan mevsimlik tarım işçilerinin  sağlık düzeylerinin iyileştirilmesini hedefleyen  “Mevsimlik Tarım İşçileri ve Ailelerinin Sağlığının Geliştirilmesi Programı”na 5 yıl için yaklaşık 1 milyon dolar kaynak ayrıldı. 2014 yılında farklı araç ve yöntemlerle 50 bine yakın işçinin yaşamlarında gelişmeyi amaçlayan çalışmalar planlanıyor.

Gübre paketlerini kadınlar
rahat taşısın diye küçülttü
Karadeniz’in zor coğrafyasında kadınlarımızın 50 kiloluk gübre torbalarını tarlalara taşımakta çektiği sıkıntıları gördükten sonra, çay üretiminde kullanılan gübrelerimizin paketlerini yarı yarıya küçülterek onlara bir kolaylık sağladık. Adana’da kadınlarımız için özel bahçıvanlık eğitimleri düzenledik. Ege’de nine ve torunlarına, meyve-sebze hastalıklarıyla nasıl mücadele edebileceklerini öğrettik.




BETA 'TANI'DIĞINDAN ÇOCUKLAR İÇİN MAĞAZALARINDA KİTAP TOPLAYACAK


Sosyal sorumluluk için 3’lü güçbirliği yapıldı. BETA, çocuklar için mağazalarında kitap toplayacak. TANI’nın portföyündeki 10 bin müşteriye duyuru yollanacak, dağıtım firması ZİP ise kitapları ihtiyaç sahibi ilköğretim okullarına dağıtacak…

Aylin LÖLE
Mağazalarında sokak çocukları için ayakkabı topladı, ardından “Şimdiki çocuklar da okusun” kampanyasına başladı. Ayakkabı firması BETA, Koç Holding iştiraklerinden Tanı’nın yanı sıra dağıtım firması ZİP’le paydaş oldu, ihtiyaç sahibi 17 ilköğretim ilkokulunun kütüphanesini kitapla doldurmak için kolları sıvadı. 2009 senesinde Umut Çocukları Derneği ile yapılan projede mağazalar aracılığı ile sokak çocukları için 26 bin çift ayakkabı topladıklarını, bunların tadilatlarını yaparak, dağıttıklarını anlatan BETA Yönetim Kurulu Üyesi Özlem İkiışık Barutçu, “Şimdiki Çocuklar da Okusun” kampanyasının detaylarını anlattı…

Proje ile ne hedefliyorsunuz?
Şimdiki Çocuklar da Okusun kampanyamızda, müşterilerimize evinizdeki eski çocuk kitaplarını getirin, ihtiyacı olanlara dağıtalım dedik. İhtiyacı olan ilköğretim okullarına kütüphane kurulmasına katkıda bulunacağız böylelikle. Tanı şirketi, 10 bin veri paylaşım izni vermiş müşterisine duyuruda bulunacak. ZİP ise mağazalarda topladığımız kitapları, ihtiyaç sahipleri okullara ulaştıracak. Hedefimiz 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda kitapları ihtiyaç sahipleri okullara teslim etmek.

Kaç kitap toplamayı öngörüyorsunuz?
İstanbul, Ankara ve İzmir’deki toplam 28 mağazamızda kitapları toplayacağız. Mağazalarımızda duyurulara 15 Şubat’ta başladık. Kitap toplama kampanyası 31 Mart’a kadar devam edecek. Hedefimiz minimum 5 bin kitaba ulaşmak. Kitap ihtiyacı olan okullar Koç Holding’le iletişime geçmişti. Dolayısıyla kitapları bu okullara göndereceğiz. Kitapları toplamak kadar ayrıştırmak da önemli. Bunun için Mimar Sinan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi 3. ve 4. sınıf öğrencileri ile anlaştık. Onlar gönüllü olarak bu projede yer alıyorlar. Kitapların taramasını yapacaklar, içeriklerini vs kontrol edecekler. Bu kontrollerin ardından kitaplar teslim edilecek. Önceliğimiz çocuk kitapları. Eğer yetişkinler için de kitaplar gelirse onları da şehir kütüphanelerine bağışlayacağız.

5 bin ağaçlık BETA
Hatıra Ormanı kuracak
8 Mart’ta Tema ile Beta Hatıra Ormanı projemiz başlıyor. Kadınlar günü kapsamında alışveriş yapan herkese fidan sertifikası vereceğiz. Fidanları eylülde dikeceğiz. Çünkü Eylül dikim zamanı. Urla Kadıovacık’ta 5 bin ağaçlık Beta Hatıra Ormanımız kurulacak.

Babamın GS’lı arkadaşları ayakkabı
yolladı, ithalat mevzuatına takıldı

2009 yılında sokak çocukları için ayakkabı topladıkları projenin sadece Türkiye’de değil yurtdışında da  çok ses getirdiğini belirten Özlem İkiışık Barutçu, şöyle konuştu: “O dönem mail zincirleri çok yaygındı. Biz de projemizi maille duyurmuştuk. Babam GS mezunu. Babamın GS mezunu olan ve yurtdışında yaşayan arkadaşları bir mail zinciriyle bu kampanyadan haberdar olup çok heyecanlanmışlar ve onlar da ayakkabı toplamışlardı. Toplanan ayakkabılar göndermek istediklerinde mevzuata takılmışlardı. Çünkü çok sayıda ayakkabı olduğu için ithalat gibi gözüküyordu. Eski ayakkabı olduğu için de maalesef Türkiye’ye girişi yapılamamıştı.”

10 BİN ÖĞRENCİ 'BESLENEBİLİRİM'İ GÜLE OYNAYA ÖĞRENECEK


Nestlé’nin, Millî Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içinde hayata geçirdiği Beslenebilirim projesinin 2013-2014 uygulamaları, eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde başladı. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, 10 ilde yaklaşık 9 bin öğrenci, yaklaşık 18 bin veli ve 231 öğretmenin katılımıyla yürütülen Beslenebilirim projesi, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında 13 ilde yaklaşık 10 bin öğrenciye ulaşmayı hedefliyor
Nestlé, 64 ülkede uyguladığı “Healthy Kids- Sağlıklı Çocuklar” programı çerçevesinde, Türkiye’de de Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü iş birliği ile Beslenebilirim projesini yürütüyor. Nestlé, Beslenebilirim projesiyle ilkokul 3. sınıf öğrencilerinin yeterli ve dengeli beslenme ile fiziksel aktivite konusunda farkındalığını geliştirmeyi amaçlıyor.
2013-2014 uygulamaları eğitim-öğretim yılının ikinci döneminde başlayan proje, Adana, Ankara, Bolu, Bursa, Eskişehir, Hatay, İstanbul, Konya, Mersin, Muğla, Ordu, Tunceli ve Şanlıurfa olmak üzere toplam 13 ilde 42 okulda uygulanacak. Geliştirilen eğitim programıyla, öğrenciler Beden Eğitimi ve Hayat Bilgisi derslerinde, eğlenceli etkinlikler, oyunlar ve öyküler aracılığıyla yeterli ve dengeli beslenme ile fiziksel aktivite konularını işleyecekler.
BİLİNÇ DÜZEYİNİ YÜZDE 15 ARTIRDI
Beslenebilirim, 2012-2013 eğitim-öğretim yılında, Adana, Ankara, Antalya, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kayseri, Konya, Ordu ve Şanlıurfa olmak üzere 10 ilde toplam 50 okulda uygulandı. Proje uygulamalarına yaklaşık dokuz bin 3. sınıf öğrencisi, yaklaşık 18 bin veli ve 231 öğretmen katıldı. Hedef gruplara yönelik uygulamaların başında ve sonunda uygulanan ölçme-değerlendirme araçlarından elde edilen verilerle yapılan araştırma, yeterli ve dengeli beslenme konusunda öğrencilerin bilgi düzeyinde %15 puanlık artış sağlandığını ortaya koydu. Bu araştırmaya göre, öğretmenlerin bilgi düzeyinde %16,2, velilerin bilgi düzeyinde ise % 9 oranında artış gerçekleşti.

Pazar

'GELECEK TURİZMDE' DİYENLER BU FONA 11 NİSAN'A KADAR BAŞVURSUN!


Anadolu Efes, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle, sürdürülebilir turizmle yerel kalkınmaya destek vermek üzere hayata geçirilen Gelecek Turizmde Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’nun yeni dönem başvuruları başladı. 22 Şubat-11 Nisan tarihleri arasında alınacak başvurular içinden seçilecek projelere, fonun yanı sıra eğitim, danışmanlık ve iletişim desteği sağlanacak.
Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu kapsamında; yerel ürün geliştirilmesinden sürdürülebilir yaşam alanları oluşturulmasına, gelir getirici araçlar ve yeni işgücü yaratılmasından yerel alanda kapasite geliştirilmesine kadar geniş bir perspektifteki projeler değerlendirmeye alınacak. Seçilecek projelere fon desteğinin yanı sıra danışmanlık, iletişim ve eğitim desteği de verilecek. 
63 İLDEN 252 PROJE BAŞVURMUŞTU
2013 yılında Türkiye genelinde 63 ilden 252 proje başvurusu arasından Bursa’dan “%100 Misia”, Mardin’den “Mardin’de Kadınlar Liderliğinde Sürdürülebilir Turizm Girişimlerinin Yaratılması” ve İzmir Seferihisar’dan “Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı” projeleri fon desteği almıştı. Başvuru süreci 22 Şubat’ta başlayan Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’yla, özel ve kamu kurumlarının işbirliği içinde yerel kalkınma odaklı turizme yönelik uygulamaların desteklenmesi ve sürdürülebilir turizm projelerinin artması hedefleniyor.

DÜNYA İÇİN 'VAR MISIN?'

Başta iklim değişikliği olmak üzere gezegenimizin karşı karşıya olduğu çevre sorunlarına dikkat çekmeyi amaçlayan dünyanın en büyük çevre hareketi “Dünya Saati”, bu yıl 29 Mart Cumartesi akşamı gerçekleştirilecek. 
Dünya Saati destekçileri, 29 Mart akşamı 20:30-21:30 saatleri arasında ışıklarını kapatmanın yanı sıra, dunyasaati.org sitesinden ünlülerin verdiği görevleri yerine getirip, her yıl Mart ayının son Cumartesi günü düzenlenen bu çevre hareketinin bir parçası olabilecek. 
Dünya Saati, WWF’nin 2007 yılında Avustralya’da başlattığı, dünyanın en büyük çevre hareketi olma özelliğini taşıyor. 2013 yılında tüm dünyada 150’den fazla ülkede 7000’den fazla şehirde iki milyardan fazla insanın katıldığı Dünya Saati’nin Türkiye ayağında 12 sembolik yapı ışıklarını kapattı. Boğaz Köprüleri, Dünya Saati’nin Asya’dan Avrupa’ya geçişinin sembolü oldu. Bununla birlikte Galata Kulesi, Ayasofya Müzesi, Dolmabahçe Sarayı ve Saat Kulesi gibi tarihi yapılar Dünya Saati’nin Türkiye’deki diğer sembolleri arasında yerlerini aldı. 
Dünya Saati’nin her yıl daha fazla kişiye ulaşan bir hareket olduğunun altını çizen WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar “İklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla başlayan bu hareket, artık bir saatin de ötesine geçerek tüm çevre sorunlarının gündeme getirilebileceği, tüm yıla yayılan bir tartışma zemini yaratıyor” dedi. 

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites