Avrupa'nın Enerjik Gençlerini Yetiştirecek

Çalık ve Limak’ın sahibi olduğu Kosova Elektrik Dağıtım Şirketi, işsizliğin yüzde 50’yi bulduğu Kosova’da istihdam yaratmak için KEDS Akademi’yi kurdu.

'Turuncu Damla'yla 8 Bin Çocuk Tasarrufu Öğrendi!

ING Bank, çocuklar için finansal okuryazarlık eğitimi verdi. 9 şehirde 8 binden fazla öğrenciye ulaşılan projede, çocuklara tasarruf sahipliği bilinci aşılanıyor...

Ecza Dolabı'ndan Müzik Çıktı...

Eczacıbaşı Topluluğu çalışanlarının oluşturduğu Ecza Dolabı, konserleriyle 5 bin kişiye ulaştı, bilet gelirleri ise sosyal sorumluluk projelerine katkı sağladı.

14 Yılda 500 Bin Sanatseveri Ağırladı!

Kültür ve sanat alanındaki faaliyetlerini İş Sanat çatısı altında toplayan İş Bankası, sadece geçen yıl 35 bin sanatsevere kapılarını açtı. ...

Sosyal Sorumluluk Okulu Boğaziçi Üniversitesi'nde

Sosyal Sorumluluk Okulu, bu kez Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi'nde hayata geçti. Akşam Gazetesi'nin sosyal sorumluk yazarı Dr. Aylin Löle’nin koordinatörlüğünde ...

Pazar

10 YILDA 11 GELİŞİM MERKEZİ AÇTI, 28.500 ÇOCUĞA DESTEK VERDİ


PepsiCo Yiyecek Türkiye’nin hayata geçirdiği GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri’nin sayısı 10 yılda 11’e ulaştı. Kilis’ten Mardin’e Silvan’dan Kızıltepe’ye kadar açılan merkezlerde çocuklara sosyal, kültürel, sportif ve eğitimsel alanda destek veriliyor…

Aylin LÖLE
GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri projesi PepsiCo Türkiye’nin yiyecek şirketi PepsiCo Yiyecek Türkiye tarafından hayata geçirildi. Yaşam kalitesini artırmaya yönelik sürdürülebilir projeler ile topluma fayda sağlamanın amaçlandığı GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri, 2003 yılından bu yana GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın işbirliği, 2008 yılından bu yana da Türkiye Kalkınma Vakfı’nın lojistik desteği ile yoluna devam ediyor. 10. yaşını kutlayan proje sayesinde bugüne kadar yana 28 bin 500’den fazla çocuğa sosyal, kültürel, sportif ve eğitimsel alanda destek verildi. Projenin detaylarını PepsiCo Kurumsal İletişim Müdürü Didem Şinik, Akşam Ekonomi’ye anlattı.

GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri 10. yılında… Bugüne dek alınan yolu özetler misiniz?
10. yılını geride bıraktığımız GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri’ni ilk olarak 2003’te Batman’da, daha sonra yine 2003’te Mardin Nusaybin’de, 2005’te Mardin Ömerli ile Adıyaman Merkez ve Adıyaman Gölbaşı’nda, 2006’da Diyarbakır Silvan’da, 2007’de ana fabrikamız olan Suadiye fabrikamızın bulunduğu İzmit Suadiye’de, 2009’da Şanlıurfa Hilvan’da, 2011’de Kilis’te, 2012’de Siirt’te ve son olarak da bu sene içerisinde Kızıltepe’de hizmete girdi. Toplam 8 ilde 11 adet GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezi var. Merkezlerde 2003 yılından bu yana 28 bin 500’den fazla çocuğa sosyal, kültürel, sportif ve eğitimsel alanda destek verildi.

Merkezlerde neler yapılıyor?
GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri ile eğitim hayatlarına destek olduğumuz çocuklarımız farklı bakış açılarına sahip olabiliyor ve çok yönlü düşünebiliyorlar. Kendi hayatlarında alacakları kararlarda çok daha bilinçli seçimler yapabiliyorlar. Onların boş zamanlarını çok daha yararlı aktivitelerle doldurup çok daha fazla konuda bilgi sahibi olmalarını sağlıyoruz. Tüm bunların yanında destek eğitimlerimizle de çocuklarımızın okullarında da çok daha başarılı olmaları yönünde onlara destek veriyoruz.

Badminton da öğreniyorlar
tiyatro-drama dersi de alıyorlar
Çocuklarımız merkezlerimize geldikleri andan itibaren de hem onların eğitimlerine destek oluyor hem onları aktif yaşama yönlendiriyor hem de kültürel ve sanatsal aktivitelerle vizyonlarının gelişimine katkı sağlıyoruz. Çocukları çeşitli sportif, sosyal ve kültürel aktivitelere yönlendirerek boş zamanlarını değerlendirmelerini; sosyal, duygusal, kişisel ve bilişsel gelişimlerini destekleyici eğitim araç ve gereçlerinden yararlanmalarını sağlamak ve bilgisayar kursu, yabancı dil eğitimi gibi çocukların okulda faydalanamadıkları bazı ek eğitim olanakları yaratarak çocukların gelişimlerini desteklemek amaçlanıyor. Tüm merkezlerimizde öğrencilerimiz, Türkçe, Matematik, İngilizce Bilgisayar, Sosyal Bilgiler, Etüt ve SBS çalışmaları gibi derslerden faydalanabiliyor. Sosyal faaliyetlerde ise bölgeden bölgeye farklılık göstermekle beraber, satranç, resim, müzik (bağlama keman, ritm, gitar kursları), şiir okuma, tiyatro-drama, fotoğrafçılık, modern danslar, folklor, el sanatları, ebru, makrame, giyim teknolojisi, izcilik, PDR, masa tenisi, futbol, voleybol, basketbol, badminton, tekvando, rehberlik hizmeti ve sağlık eğitimleri dersleri veriliyor.

Önceliğimiz her zaman çocuklar
PepsiCo Türkiye olarak ürettiğimiz projelerde öncelik her zaman çocukların oldu ve olacak. Çünkü bizler, bir toplumun gelişimini, toplumdaki çocukların belirleyeceğine ve bunu bilerek hareket etmenin de geleceği belirleyeceğine inanıyoruz. Bu bağlamda eğitimde var olan eşitsizliği, nitelikli bir toplum oluşturma yolunda büyük bir engel olarak görüyoruz. Projelerimizle bölgeler arası fırsat eşitsizliklerini en aza indirmeyi hedefliyoruz. GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri’ni de bu amaçla atılan çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Projenin eğitime ve aktif yaşama verdiği önemden dolayı, sürdürülebilir bir sosyal sorumluluk projesi olarak vizyonumuzla doğrudan örtüştüğünü düşünüyoruz.



-          



Salı

'BEN ERGENİM'LE YAŞAM UMUDU AŞILADI, 3 BİN 145 GENCE ULAŞTI

Ergenlik sorunlarını masaya yatırdı, gençlere ‘Siz değerlisiniz’ mesajını aşıladı.
‘Ben Ergenim’ projesini hayata geçiren AstraZeneca Türkiye, 5 ilde 3 bin 145 öğrenci, 340 ebeveyn ve 139 öğretmene ulaştı…

Aylin LÖLE
AstraZeneca uluslararası arenada Young Health Program adlı bir kurumsal sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyor. Bu, dünya genelinde, özellikle sınırlı imkanlara sahip olan toplumlardaki gençlik çağı bireylerinin sağlığını olumlu etkilemeye yönelik çalışmaları birleştiren bir ‘şemsiye’ program. Her ülke, kendi yerel öncelikleri ile bu program kapsamında farklı bir proje hayata geçiriyor. ‘Ben Ergenim’ de, bu global hedef çerçevesinde, AstraZeneca Türkiye’nin, Türkiye’ye özel olarak geliştirdiği bir proje. Söz konusu proje ile ergenlikle boğuşan gençlere yalnız olmadığını hissettiren AstraZeneca Türkiye, öğretmenler ve ebeveynlere de ergenlerle doğru iletişimin yol haritasını çiziyor. Projenin detaylarını AstraZeneca Türkiye Genel Müdürü Stefan Woxström, Akşam Ekonomi’nin sorularını yanıtladı…


Projenin amacı hakkında bilgi verir misiniz?
Projenin amacı gençlere yalnız olmadıklarını söylemek, şiddetin bir yol olmadığını göstermek, kendilerini değerli hissettirmek, aileleriyle ve öğretmenleriyle aralarında bir bağ kurmak istiyoruz. İki net hedefimiz var; Türkiye’de gençler arasındaki şiddet eğilimini azaltmak ve yaşam umudunu artırmak. Proje, Türkiye genelinde ilköğretim okullarında 6-7 ve 8. sınıflara uygulanıyor. Yalnız öğrencileri değil, ebeveynleri ile öğretmenlerine de eğitim ve psikolojik destek veriliyor.

Kaç çocuğa ulaştınız bugüne kadar?
Projenin; MEB, TOÇEV ve AstraZeneca Türkiye işbirliğindeki resmi başlangıç tarihi Ocak 2014. Ancak biz, Nisan-Haziran 2013 arasında projenin pilot çalışmalarını İstanbul Sancaktepe, Kırklareli Vize ve Bolu’daki 3 okulda gerçekleştirdik. Ocak ayından itibaren, bu üç ildeki okullarımızın da içinde yer aldığı ilk eğitim turuna çıktık. Her ay, bir kentte, MEB tarafından belirlenen okulun tüm 6-7 ve 8. sınıflarına eğitim veriyoruz. Proje ekibi ile birlikte psikologların yer aldığı bu saha çalışmalarını TOÇEV yürütüyor. Eğitim ve seminerler genellikle 1 haftaya yayılıyor. Ebeveyn ve öğretmenler için de bu süreçte seminerler düzenleniyor. Bu arada, çocukların ilgisini çekmek ve onlara farklı bir dilden ulaşabilmek için, proje mesajlarını karikatürlerle anlatmak üzere de bir çalışma yaptık. Değerli karikatüristimiz Tan Cemal Genç, ergenlik karikatürleri çizdi. Bu çizimler okullarda mesajlarımızı farklı bir boyutta taşıyor çocuklara... Projenin başlangıcından bugüne kadar 5 ilde 3145 öğrenci, 340 ebeveyn ve 139 öğretmene ulaşıldı.


Çocuklar ‘ergen’liğe geçti
yeni projeye ilham verdi

TOÇEV (Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı) ve AstraZeneca Türkiye, 2007-2011 yılları arasında ilköğretim çağı çocuklarına ‘ilk yardım bilgisi ve farkındalığı’ kazandıran, özel kitapçıklar, tiyatro oyunları ve uygulamalı eğitim ile zenginleştirilmiş ‘İlk Yardıma İlk Adım’ adlı projesini yürüttü birlikte. Alan çalışmaları 4 yıl süren bu projede 238 YİBO’da (Yatılı Bölge İlköğretim Okulu) tam 43 bin 656 öğrenciye ulaşıldı. Projemiz sürerken, çalıştığımız çocuklar da ergenliğe geçmeye başladılar. Onlarla birlikte, ergenlik sürecinin zorluklarını, özellikle Anadolu’da ebeveynlerin bilinçsizliğini ve çaresizliğini çok yakından yaşamaya başladık. Ergenliğin, aileler içinde, adeta bir ‘hastalık’ olarak algılandığını gördük. İleri doğru bir adım atmak, 4 yıldır destek verdiğimiz ve artık farklı sorunlar yaşamaya başlayan ergen gruplarına daha başka yöntemlerle ulaşmak istedik. İşte böylece ‘Ben Ergenim’ projesi doğdu.


AYAKKABISIZ BİR GÜNE NE DERSİN?

TOMS, 29 Nisan Salı günü, tüm dünyadan, o günü ayakkabısız geçirerek One Day Without Shoes–Ayakkabısız Bir Gün – etkinliğine katılmalarını istiyor. One Day Without Shoes – Ayakkabısız Bir Gün – TOMS’un her yıl, tüm dünyada çocukların eğitim ve sağlık koşullarına dikkat çekmek amacıyla düzenlediği bir etkinliktir. Dünyada 7. kez düzenlenecek olan bu etkinlik Türkiye’de ilk kez tüm dünya ile birlikte aynı gün; 29 Nisan 2014 Salı günü 18:00–20:00 saatleri arasında Bebek Parkı’nda gerçekleşecek. One Day Without Shoes –Ayakkabısız Bir Gün– dünya çapında tüm çocukların gelişimde önem taşıyan 3 ana konuya dikkat çekmeyi amaçlıyor – sağlık, eğitim ve güçlendirme. Her gün, ayakkabısız yaşamak zorunda kalan milyonlarca çocuk, sakatlık, yaralanma, enfeksiyon ve hastalık tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. Ayakkabılar sadece çocukların ayaklarını korumakla kalmıyor, okula yürümesini kolaylaştırdığı ve formasını tamamladığı için çocuklara eğitim alma ya da eğitimine devam edebilme olanağı da sağlıyor. Ayakkabı eksiğinin tamamlanması ile eğitimini tamamlayabilen çocuklar, hem zihinsel hem de sosyal açıdan güçleniyor. Daha eğitimli ve donanımlı hale gelen bu çocuklar sayesinde aileleri de ihtiyaç duydukları sosyal ve tıbbi desteğe sahip olabiliyorlar. Bu etkinliğe katılmak çok kolay! Katılımcılar etkinlikte her zaman yaptıklarını yaparak yer alıyorlar, yürüyor, şarkı söylüyor, fotoğraf çekiyor, dans ediyorlar - sadece bunları ayakkabısız yapmaları gerekiyor. One Day Without Shoes – Ayakkabısız Bir Gün – destekçileri www.TOMS.com/OneDayWithoutShoes adresini ziyaret ederek detaylı bilgi alabilir.

'CAM AMBALAJ SAĞLIKLI AMBALAJ' ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİ BULDU

Şişecam Topluluğu şirketlerinden Anadolu Cam tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Cam Ambalaj Sağlıklı Ambalaj’ konulu afiş tasarım yarışmasının sonuçları açıklandı. Türkiye genelinde 29 üniversitenin Güzel Sanatlar Fakülteleri ile Görsel Sanatlar ve Görsel İletişim Bölümü öğrencilerinin başvuruda bulunduğu yarışmada, dereceye girenlerin ödülleri, 18 Nisan’da Rahmi M. Koç Müzesi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Türkiye’nin önde gelen tasarımcılarının da yer aldığı jürinin değerlendirmesi sonucunda, birinciye 7.500 TL, ikinciye 5.000 TL, üçüncüye 2.500 TL para ödülü verilirken, mansiyon alanlar ise 1.500 TL’lik ödül kazandı. Ödüllü afiş tasarımlarının yanı sıra sergilenmeye değer bulunan toplam 30 eser 18 Nisan-11 Mayıs 2014 tarihleri arasında Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergilenecek.

23 NİSAN'DA OYUNCAK AL, KORUNCAK'A DESTEK OL

Hizlial.com, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı korunmaya muhtaç çocuklara destek olarak kutluyor. 23 Nisan Çarşamba günü Hizlial.com’un “anne&bebek&oyuncak” kategorisinden yapılacak bütün alışverişlerinin kârı Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’na bağışlanacak. Gold Grup’un iştiraklerinden olan ve 2007 yılında kurulan Hizlial.com, bilgisayardan beyaz eşyaya, mobilyadan takıya, kozmetik ürünlerden mutfak eşyalarına kadar, 27 kategoride 400 binden fazla farklı ürün sunuyor.
 

Pazar

TTNET DESTEK VERDİ, LİDERLİK VE GİRİŞİMCİLİK PROGRAMI YAPILDI

Gençlerin girişimcilik ve liderlik yeteneklerinin gelişimine katkıda bulunmak amacıyla TTNET’in Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi işbirliği ve Dr. Aylin Löle’nin katkılarıyla başlattığı “Liderlik ve Girişimcilik Programı” ilk mezunlarını verdi.
Bugüne kadar iş dünyasının önde gelen liderlerinin konuk olduğu, iş hayatının inceliklerini girişimcilerle ve yönetici adaylarıyla paylaştığı programın katılımcıları, sertifikalarını TTNET Genel Müdürü Abdullah Orkun Kaya’nın elinden aldı.
Etkinlikte kariyer yolculuğu ve profesyonel yaşam tecrübelerini aktardığı bir konuşma yapan Kaya, katılımcılara çeşitli tavsiyelerde de bulundu:
“Uzmanlar Türkiye’de önümüzdeki dönem ekonomik büyümenin verimlilik ve inovasyondan geleceği konusunda hemfikir. Bu, kariyerinin ilk yıllarındaki gençler ve girişimciler için yakın geleceğin ne kadar büyük bir fırsatlar potansiyeli sunduğunu gösteriyor. Girişimciler için ise bariyerlerin en az olduğu alan dijital girişimcilik. Biz TTNET olarak, girişimcileri doğru platformlarda destekleme hedefiyle çalışıyoruz. Bu nedenle iyi fikirlere ihtiyacımız var. Sizler teknolojiyi çok iyi kullanıyorsunuz. Yaratıcı ve yenilikçi dijital fikirler, geleceğin yöneticilerine liderliğin kapısını açan anahtar olacak. Artık dijital liderlik dönemi başlıyor.”

Liderlik ve Girişimcilik Programı’nda bugüne kadar tecrübelerini paylaşan isimler arasında; Eczacıbaşı Holding CEO’su Erdal Karamercan, Türk Hava Yolları CEO’su Temel Kotil, Coca-Cola İçecek CEO’su Burak Başarır, Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su Ali Haydar Bozkurt, Deloitte Academy Direktörü Fazıl Oral ve Boğaziçi Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker yer aldı. 

4 BİN 500 İŞSİZİ USTA YAPTI, İSTİHDAMIN 'KALE'Sİ OLDU


AB standartlarında eğitim verdiği 4 bin 500 işsiz genci karo ustası olarak yetiştiren Kale Grubu,  bu ustaların katkısı ile “İlk işim Okullarda Değişim’ projesi kapsamında Türkiye’nin değişik bölgelerindeki 27 köy okulunun tuvaletlerinin yenilenmesini sağladı…

Aylin LÖLE
Kale Grubu sosyal sorumluluk kapsamında sektöre kalifiye eleman yetiştiriyor, istihdamı artırıyor. ‘İlk İşim Okullarda Değişim’ projesiyle AB kriterlerine uygun olarak yetiştirilen karo ustaları hem meslek sahibi oluyor hem de stajlarında köy okullarındaki tuvaletleri yenileyerek sosyal sorumluluk halkasına yeni bir zincir ekliyor. Proje kapsamında bugüne kadar 4 bin 500 işsiz genç meslek sahibi oldu, geliştirme ve uyum kurslarıyla da inşaat sektörüne 3 bin 800’e yakın vasıflı usta kazandırıldı. Projenin detaylarını Kale Grubu  Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Direktörü Hande Sarantopoulos Akşam Ekonomi’ye anlattı.

Meslek edindirme projenizden bahseder misiniz?
Kale Grubu Kurucusu İbrahim Bodur tarafından kurulan Dr. (h.c) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı (KSV), sosyal sorumluluk faaliyetlerini eğitim ve istihdam başlıkları altında sürdürüyor. Eğitime yönelik burs, staj ve iş projelerinin yanı sıra istihdama yönelik de meslek edindirmenin yanı sıra geliştirme ve uyum kursları veriyoruz. Türkiye genelinde yapılan meslek edindirme kursları ile yaklaşık 4 bin 500 kursiyer meslek sahibi oldu. KSV, 2003 yılında eğitim faaliyetlerini inşaat sektörünün ihtiyaçlarına göre genişleterek, Seramik Yer ve Duvar Karosu Kaplamacılığı’nın yanı sıra vacılık, İnşaat Boyacılığı, Sıhhi Tesisatçılık ve Yapı Yalıtımcılığı alanlarında da Geliştirme ve Uyum Kursları düzenliyor. KSV’nin kuruluşundan bu yana Geliştirme ve Uyum Kursları ile inşaat sektörüne 3 bin 800e yakın vasıflı usta kazandırdık.

Usta seçim kriterleri nasıl belirleniyor?
Kursumuza katılacak kursiyerleri İş Kurumu İl Müdürlükleriyle birlikte belirliyoruz. İş Kurumları ile işbilriği içinde o ildeki bir çok işsiz ve meslek sahibi olmayan kişiye ulaşıyoruz. Diğer taraftan İş Kurumu her kursiyere kurs süresince günlük cep harçlığı adı altında 15-20 TL ücret ödeniyor. Kursiyer seçimlerinde bizim için en önemli kriter kişinin bu mesleği öğrenmek istemesi. Bu bilinçle gelen kursiyer çok iyi yetişiyor. Diğer kriterlerimiz ise, 18-30 yaş aralığında olması, işsiz ve mesleksiz olması ve bedenen bir engelinin bulunmaması.

Ustalar köy okullarının
tuvaletlerini yeniliyor
KSV; sosyal sorumluluk projesi kapsamında eğitim alan seramik ustalarını, yine bir sosyal yardımlaşma zincirine dahil ediyor. Ustalara, köy okullarının tuvaletlerini yenileyerek staj çalışmalarını yapma olanağı sağlıyor. Böylece, köylerimizdeki öğrencilerin daha sağlıklı, daha hijyen ortamlarda eğitim almalarını sağlayarak ikinci bir sosyal dayanışma ve yardımlaşma örneği yaratıyor. Markalarımız Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kalekim ve Kale’nin sponsorluğunda gerçekleştirilen “İlk İşim Okullarda Değişim” projesi kapsamında; bugüne kadar Denizli, Erzurum, Isparta, Kayseri, Mersin, Sivas, Trabzon, Şanlıurfa, Çankırı, Anada, Çorum, Ankara, Hatay, Amasya ve Yozgat gibi Türkiye’nin değişik bölgelerinde toplam 27 köy okulunun yenilenen tuvaletleri hizmete açıldı. Bu sosyal sorumluluk projesinde yetişip tekrar bu zincire dahil olan ustalar sayesinde toplam 2 bin 75 öğrenci, daha sağlıklı ortama kavuştu.

















PENTİ, ÇORAPLA HEM EKONOMİYE HEM SAĞLIĞA KATKI SAĞLIYOR!


Penti, bu yıl sosyal işletme modeli ile mikro kredi kullanan kadınlara ek gelirin kapısını aralıyor. Şirket ayrıca Memorial Hastaneleri ile de işbirliğine giderek ‘meme sağlığınızı ertelemeyin’ projesini başlatıyor…


Aylin LÖLE
2007 yılından beri; “Aile İçi Şiddete Son” kampanyasına destek veren Penti, kadınlara yönelik sosyal sorumluluk projelerine vites küçültmeden devam ediyor. Her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak tasarladıkları çorabın satışından elde edilen geliri ‘Aile İçi Şiddet Hattı’na bağışlayan, sonraki yıllarda da ünlü sanatçıların desteğiyle bu koleksiyonu büyüten Penti, bu yıl hem sosyal işletme hem de kadın sağlığı konularına odaklandı. Penti Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kariyo, Akşam Ekonomi’nin sorularını yanıtladı.

Bu yılki odak noktanızda kadınlar için bir sosyal işletme modeli var. Ne hedefliyorsunuz?
TİSVA (Türkiye İsrafı Önleme Vakfı) ile birlikte yürüteceğimiz “Sosyal İşletme Modeli ile Kadın Yoksulluğuna Son” projesi. Bu proje ile Türkiye’deki kadınları ilk defa sosyal girişimcilikle tanıştırmak; ekonomiye kadın gücüne destek olmak hedefleniyor. 100’ün üzerinde noktada örgütlenmiş olan mikro kredi uygulaması içerisinde yer alan fakir kadınların uygun fiyata çorap satışı yaparak sürdürülebilir gelir etmesini sağlamak, kadın yoksulluğunun azaltılması amaçlanıyor.

Sırada başka hangi proje var?
Kadın sağlığı konusuna da oldukça duyarlı bir markayız.  Daha önce Group Florence Nightingale Hastaneleri ile birlikte “Penti ve Florence Nightingale ile sağlıklı bir hayata doğru” sloganıyla yürüttüğümüz önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atmıştık. .   Penti ambalajlarında bulunan ara kartonlarda; meme kanseri, rahim ağzı kanseri gibi kadın hastalıkları ile ilgili konularda erken teşhiş imkânı sağlayan bilgilere yer verdik. Group Florence Nightingale Hastaneleri’ne bu kartonla başvuranlara her türlü muayene ve tedavilerinde özel avantajlar sağlandı. Bu proje kapsamında birçok kadınımızı erken tanı ve erken tedavi imkânına kavuşturduk. Bu projemiz Sağlık Bakanlığı tarafından ödüllendirildi.
Bu yıl da Memorial Hastaneleri ile birlikte Meme sağlığı ve erken tanı/teşhis konusunda bilgilendirme ve farkındalık yaratma amacıyla; “Meme sağlığınızı ertelemeyin” projesi üzerine çalışıyoruz.  5 şehirde pilot olarak başlayacağız.

‘Kardeşten Kardeşe’
15 bin çocuğa ulaştı
Her yıl 23 Nisan’da uyguladığımız “Kardeşten Kardeşe” projesi kapsamında Penti’nin hazırladığı özel hediye paketlerini, çocuklar tarafından yazılan notlar ile birlikte doğudaki ihtiyaç sahibi çocuklara gönderiyoruz. Aslında bu proje ile müşterilerimizin ihtiyaç sahibi çocuklar ile dayanışmasına aracılık etmiş oluyoruz. Bugüne kadar; Mardin, Kars, Van’daki toplam 15 bin ihtiyaç sahibi çocuğa ulaştık. Ayrıca Çorlu’daki fabrikamızda arkadaşlarımızın başlattığı, bizim de yöneticiler olarak desteklediğimiz önemli bir projeyi geçtiğimiz yıl içinde hayata geçirdik. Fabrika çalışanlarımızın kız çocuklarına burs vermeye başladık.
   






DOWN CAFE 'MOBİLİZE' OLDU


Down Cafe’nin mobil versiyonu, 6 ay boyunca Koç Üniversitesi Rumeli Feneri Kampüsü’nde faaliyet gösterecek. Zihinsel engelli 7 gencin dönüşümlü hizmet verdiği Mobil Down Cafe’de hem öğrencilerin hem akademisyenlerin engellilikle ilgili farkındalığı artırılacak…
Aylin LÖLE
Koç Üniversitesi, Koç Holding’in “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Projesi kapsamında  Mobil Down Cafe’ye kapılarını açtı. Projeyle zihinsel engelli gençlerin toplumla buluşarak istihdam edilmesi sağlanırken, üniversitelilerin de engellilikle ilgili farkındalığının artırılması hedefleniyor. Koç Üniversitesi’nin Rumeli Feneri Kampüsü’nde 6 ay boyunca hizmet verecek Mobil Down Cafe’de her gün zihinsel engelli 2 genç, gönüllü bir annenin yardımıyla çalışıyor. İstanbul’daki ikinci durağı Koç Üniversitesi olan Mobil Down Cafe’de zihinsel engelli 7 genç dönüşümlü olarak hizmet veriyor. Üyelerinin tamamı gönüllü çalışan annelerden oluşan, 25 zihinsel eğitimli çocuk ve gencin istihdam edildiği Down Cafe, 2011 yılında Şişli Belediyesi ve Alternatif Yaşamı Destekleme Derneği (ADER) tarafından kuruldu. Down Cafe’nin kuruluş amacı zihinsel engelli çocukların toplumla kaynaşması ve kamuoyunda farkındalığın artırılması amaçlanıyor. Down Cafe’nin Kurucusu Saruhan Singen, projenin detaylarını Akşam Ekonomi’ye anlattı.
Mobil Down Cafe, projesi nasıl doğdu?
Mobil Cafe; Down Cafe’nin mobil versiyonu olarak, çocukların yine toplumla iç içe olmaları için oluşturuldu. Mobil Down Cafe yine gönüllü annelerin yardımı ile yürütülüyor. Gençlerimizin çocuklarımızla kaynaşması için üniversite kampüsünün içinde olmasının güzel olabileceğini düşündük. Ve ilk durak olarak üniversitelerde Koç Üniversitesi içinde Mobil Down Cafe’yi açtık. Koç Üniversitesi’nden sonra başka üniversitelere de gitmeyi istiyoruz.
Mobil Down Cafe, Koç Üniversitesi'nde bulunduğu sürede nasıl bir farkındalık yaratılacak?
Koç Holding “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” projesi kapsamında Mobil Down Cafe Koç Üniversitesi’nde 6 ay süreyle kalacak. Bu süre zarfında zihinsel engelli çocukların üniversite öğrencileri ile kaynaşması ve üniversite öğrencilerinin farkındalığının artması hedefleniyor. Aynı zamanda zihinsel engellilerin İstihdamı sağlanmış oluyor. 6 aylık bu süre zarfında, hem öğretim üyeleri hem öğrenciler hem de idari kadronun desteği alınarak zihinsel engellilerin sosyalleşmesine katkıda bulunuluyor. Öğretim üyelerinden bazıları derslerini Mobil Down Cafe’de yaparak hem çocukların güzel sandviçlerinden yiyorlar hem de onlarla zaman geçirmiş oluyorlar. Öğrenci kulüpleri ise etkinliklerini Mobil Down Cafe çevresinde yapmayı tercih ediyorlar.

Engelli dostu üniversite olacak
Ülkem için Engel Tanımıyorum projesi kapsamında Koç Üniversitesi’nde çalışanlara, öğrencilere, akademisyenlere Engelliye Doğru Yaklaşım Eğitimleri verilecek. Aynı zamanda Üniversite’nin engelli dostu kampüs haline getirilmesi için İnşaat Direktörlüğü tarafından engelli çalışan ve öğrencilerin ihtiyaçları belirlenerek fiziki şartların iyileştirilmesi sağlanmaya devam ediyor. Açılan Mobil Down Cafe ile birlikte zihinsel engellilik konusuna farkındalık artarken, belirli günlerde de yapılan etkinliklerle bu konunun önemi vurgulanmaya devam edecek.



Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites