İşsizliğe Eğitimle Savaş Açtı, Sosyal Sorumluluğun 'Kale'si Oldu...
Kurucumuz Dr. İbrahim Bodur, doğduğu topraklarda Kale Grubu’nun temellerini atarken, milli kaynaklara dayalı bir sanayinin oluşması, yatırımların iş gücünün bulunduğu yere gitmesi ve yeni iş sahaları açarak büyük kentlere göçün önlenmesi ilkeleriyle hareket etti. Bu stratejimiz doğrultusunda, kurulduğumuz günden bu yana Türkiye’ye sadece üretim yaparak hizmet etmekle kalmayıp, ürettiğimiz değerleri her alanda toplumla paylaşarak büyümeyi hedefledik.” Bu sözler Türkiye’nin istihdam yaratan en önemli gruplarından Kale Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay’a ait… Kaleseramik Eğitim Vakfı ile sosyal sorumluluktaki projelerini sürdürülebilir hale getiren Kale Grubu, eğitimden sağlığa istihdamdan çevreye kadar kadar dur durak bilmeden fark yaratmaya devam ediyor. Zeynep Bodur Okyay, Kale Grubu’nun sosyal sorumluluk karnesini anlattı…
Kale Grubu, Meslek Edindirme&Geliştirme Uyum Kursları ile 8 bin genci Avrupa Birliği kriterlerine uygun işgücü haline getirdi, sadece inşaat sektöründen 150 bin ustayı eğitti...
Öncelikle sosyal sorumluluğa bakışınızı merak ediyorum…
Kale Grubu olarak her zaman toplumun yaşam kalitesini her alanda yükseltmek için çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz. Bugüne kadar topluma her alanda hizmet veren sivil toplum kuruluşlarının kurulmasında ve geliştirilmesinde etkin rol oynadık. Tüm bu sosyal sorumluluk faaliyetlerimizi tek bir çatı altında toplayarak, ülkemiz ve insanımız için yerine getirmekte olduğumuz çalışmalarımızı sistematik hale getirmek üzere 1991’de bir vakıf kurduk. Kaleseramik Eğitim Vakfı adı altında kurulan bu vakıf, 2001 yılında amacı ve kapsamı genişletilerek Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı (KSV) adını aldı. En iyiye, sürdürülebilir ve tekrarlanabilir olana yatırım yaparak insanımıza ve ülkemize fayda sağlamaya gayret ediyoruz.
SAĞLIK VE EĞİTİM ÖNCELİĞİMİZ
Bugüne kadar hangi sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirildi?
İbrahim Bey’in bir görüşü vardır: “Kainattaki en önemli varlık insandır. İnsanın varlığı için önce sağlıklı olması, sürdürmesi için de bilgili ve eğitimli olması gerekir” der. Aslında bu ikisi olduğu zaman hayatın da değiştiğini görüyoruz. Gelişen ülkemizin de ihtiyaçlarına baktığımızda sağlık, eğitim ve kültürün öncelikli ihtiyaç alanları olduğunu görüyoruz. Biz de vakfımızda sağlık ve eğitime katkı yapmak üzere fokuslandık. Sağlık çok büyük bir alan. Bu konuda ne kadar şey yapılsa bile denizde damla gibi kalıyor. Biz bu konuda hastane, klinik, sağlık ocağı gibi sağlıkta altyapının geliştirilmesine yönelik çalışmalar yaptığımız gibi sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi yönünde de çalışmalar yaptık. 2004 yılında Sevim Bodur Çan Sağlık Meslek Lisesi’ni, 2005 yılında ise Zeynep Bodur Okyay Zihinsel Engelli Çocuklar Rehabilitasyon Merkezi’ni hizmete açtık. Engelli ve yardıma muhtaç kişilere yönelik sürekli çalışmalarımız bulunuyor. Bölgede yaptırdığımız 16 okul ve eğitim tesisi var. Anadolu’da potansiyelini kullanamayan pek çok gencimiz bulunuyor. Her yıl 350 öğrencimize burs veriyoruz.
MESLEK SAHİBİ YAPIYOR
Meslek edindirme konusunda da organize çalışmalarınız var…
İşsizlik hala ülkemizin önde gelen sorunları arasında yer alıyor. Bu nedenle Kale Grubu olarak işsizlikle mücadeleye katkı sağlamak için inşaat sektöründe meslek edindirme çalışmaları yapma kararı aldık. 1989’da Kale Grubu bünyesinde başladığımız seramik yer ve duvar karosu kaplamacılığı eğitimlerini, 1991–2001 yılları arasında KSV bünyesi altında topladık. Ücretsiz olan bu kursları başarıyla bitirenlere Milli Eğitim Bakanlığı onaylı sertifika veriyoruz. Ayrıca, Türkiye genelindeki cezaevi ve ıslahevlerinde düzenlenen kurslarla tutuklu ile hükümlülere, ıslahevlerinde ve yetiştirme yurtlarındaki çocuklarımıza açtığımız kurslarla, onları meslek sahibi yaparak topluma kazandırmaya katkıda bulunuyoruz. 2003 yılında ise faaliyetlerimizi genişleterek “Sıvacılık”, “İnşaat Boyacılığı”, “Sıhhi Tesisatçılık” ve “Yapı Yalıtımcılığı” alanlarında da Geliştirme ve Uyum Kursları düzenlemeye başladık. 2003’te Milli Eğitim Bakanlığı ve vakfımız arasında bu alanda ilk kez yapılan bir işbirliği protokolü ile yürütülen kursların sonucunda kursiyerlerimize Bakanlık tarafından onaylı, ulusal ve uluslararası geçerliliği olan “Kurs Bitirme Belgesi” veriyoruz.
Kaç kişi bu eğitimlerden yararlandı?
Bugüne kadar Meslek Edindirme & Geliştirme Uyum Kursları ile 8 bin gencimizi Avrupa Birliği kriterlerine uygun, kalifiye ve bilgili işgücü haline dönüştürdük. Bunun dışında şirketlerimizden Kalekim, bir Usta Kulübü kurarak ustalarımızın bu kulüp çerçevesinde gelişimleri izleniyor. 44 binin üzerinde üyesi olan Usta Kulübümüz tarafından Türkiye’nin çeşitli il ve ilçe merkezlerinden oluşan 85 ayrı noktada bugüne kadar yaklaşık 150 bin ustaya ulaşarak, eğittik. 2009 yılında kurslarımızı bir projeye dönüştürerek, “İlk İşim Okullarda Değişim” projesini başlattık. Bu proje ile inşaat sektörüne nitelikli eleman yetiştirmeye ve işsiz gençleri meslek sahibi yaparak topluma kazandırmaya devam ediyoruz. Projemize çalışanlarımızın ve bayilerimizin katılmasını sağlayacak, “Giderken Sizden de Bir Şeyler Taşıyalım İstedik” sloganıyla başlatılan ek proje ile de köy okullarındaki ihtiyaç sahibi çocuklarımızın çeşitli ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bunun dışında Kale Grubu olarak, kültür ve sanat alanında pek çok projeyi hayata geçirmeye çalışıyoruz.
KURSTA YAPILANLAR OKULA KALIYOR
Geçen yıl hangi projelere imza attınız?
2010 yılında 350 üniversite öğrencisinin eğitimine burs desteği verdik. Yaklaşık 120 okul, hastane, kamu kurum ve kuruluşlarının restorasyonuna destek verdik. Ayrıca 2009 yılından beri sürdürdüğümüz “İlk İşim Okullarda Değişim” projemiz kapsamında gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimize tüm hızlıyla devam ediyor. 2009 yılında Türkiye İş Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı desteğiyle belirlediğimiz 50 ilde çalışmalara başladık. Proje kapsamında Kayseri, Isparta, Denizli ve Erzurum Mersin, Sivas, Trabzon ve Urfa’da işsiz gençleri meslek sahibi yaparak sertifika törenleri düzenledik. Meslek kurslarında eğitim için döşenen seramikler, bir sonraki eğitim için sökülüyor ya da kırılıp atılıyordu. Bu proje ile bunun da önüne geçerek, tasarruf sağlarken, bu okullarda eğitim gören çocuklarımız için hijyenik bir ortam sağlanmış oldu. Böylelikle faydayı büyütmeyi amaçladık. 2015 yılına kadar projeye ilave olarak 2 milyon 500 bin TL kaynak aktararak, 50 ilde daha fazla gencimizi meslek sahibi yapmak ve öğrencilerimizi hijyenik ortamlarda eğitim almasını sağlamayı hedefliyoruz.
Bunları hayata geçirirken sıkıntı yaşadığınız oldu mu peki?
Bizim yaptığımız projelerin çoğu, işsizlik, suç işleme veya maddi imkansızlıkları nedeniyle toplum dışına atılmış kişilere ulaşmayı hedefliyor. Projelerimize başlarken bu kişilere ulaşabilme sorunu yaşıyoruz. Onlara birçok şeyi başarabileceklerini inandırmak için çok çaba gösteriyoruz. Bu konuda doğru ilerlemek için projelerimizde mutlaka devlet ve yerel yönetimlerin desteğini almaya çalışıyoruz. Bu konuda en çok çalıştığımız Milli Eğitim Bakanlığımız ve İş-Kur Genel Müdürlüğü. Her iki kurumumuza da verimli işbirliğimiz ve katkıları için şükran borçluyuz.
GİRİŞİMCİ SAYISI DA ARTIRILMALI
Türkiye’de sosyal sorumlulukta neler yapılmalı?
Eğitim konusunda hala yapılması gereken çok fazla şey var. Ama en önemli toplumsal sorunlarımızdan olan işsizliğin giderilmesi konusunda daha çok proje geliştirilmesinde büyük yarar görüyorum. İstihdam yaratmanın dışında işsizliğe çare bulmak için, çeşitli işlere uygun elemanların yetiştirilmesi gerekiyor. Bizim yaptığımız gibi şirketler kendi faaliyet alanlarında hem eğitim verecek hem de istihdam yaratacak projeler geliştirebilirse, işsizliğe çare olacağı gibi toplumsal refahımıza da çok büyük yararlar getireceğine inanıyorum. İstihdama fayda sağlayacak diğer bir konun da girişimci sayımızın artırılması olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle girişimci yetiştirme ve bu konuda projeler üretilmesini çok önemsiyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder