Salı

SÖYLEŞİ; OPET YÖNETİM KURULU ÜYESİ NURTEN ÖZTÜRK


'Temiz Tuvalet'i Topluma Yaydı, TCDD'den 'Gelin' Teklifi Aldı...

Karayoluyla yapılan şehirlerarası yolculukların en büyük kabuslarından biri kuşkusuz benzin istasyonlarındaki ‘tuvalet’ molalarıydı… Cümleyi ‘di’li geçmişle bitirmemin sebebi, bu alanda son 10 yıldır büyük yol alınması… Bu işin mimarı ise kamuoyunun çok yakından tanıdığı bir isim olan OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk. Sadece OPET istasyonlarındaki tuvaletlerin fiziki koşullarını yükseltmekle kalmayıp, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile okullarda da eğitimler verdi. Bugüne kadar, 1.5 milyon kilometre yol kat edip, 1 milyon fazla kişiye tuvalet temizliği ve hijyen eğitimi verdiklerini belirten Nurten Öztürk, geçen yıl TCDD yönetimden kendilerine de aynı sistemi kurmaları yönünde talep aldıklarını hatırlatıyor. “TCDD ve OPET El ele, Sağlık ve Temizliğe” sloganı ile “Temizlik Rayında” projesine başladıklarını dile getiren Öztürk, sosyal sorumluluktaki yol haritalarını anlattı...

10 yıldır ‘Temiz Tuvalet’ kampanyası ile OPET, benzin istasyonlarındaki tuvaletlerin fiziki şartlarını iyileştirmekle kalmadı, 1 milyondan fazla kişiye tuvalet temizliği ve hijyen eğitimi verdi...

Dile kolay, tam 10 yıldır tuvalet temizliği ve hijyen konusundaki sosyal sorumluluk projenizi sürdürüyorsunuz… Gelinen nokta ne?

Toplumun bilinçlenmeye ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz her alan bizim için önemli. Biz sosyal sorumluluk çalışmalarımıza ilk olarak toplumumuzun tuvalet temizliği ve hijyen sorununu hedefleyen “Temiz Tuvalet” kampanyası ile başladık. Bu proje ile 2000 yılından bu yana OPET istasyonlarındaki personele eğitimler vererek ve tuvaletlerin fiziki koşullarını yükselterek kendi istasyonlarımızdan başladık. Engelli insanlarımızın sorunlarını da göz ardı etmedik ve istasyonlarımıza engelli tuvaleti zorunluluğu getirdik. Bebekler için alt değişim üniteleri kurduk. Temiz Tuvalet projesi kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile okullarda da eğitimler vermeye başladık. Bugüne kadar 37 kişilik denetim ve eğitim ekibimizle 1,5 milyon kilometre yol kat ederek 1 milyondan fazla kişiye tuvalet temizliği ve hijyen eğitimleri verdik. 2010 yılının Ocak ayında da TCDD yönetimi bizden kendileri için de aynı sistemi kurmamızı talep etti. Böylelikle “TCDD ve OPET El ele, Sağlık ve Temizliğe” sloganı ile “Temizlik Rayında” projesine başladık. Kampanya çerçevesinde, TCCD’ye ait gar, istasyon ve trenlerdeki tuvaletleri temiz ve hijyenik bir hale getirerek, TCDD personeline eğitim veriyoruz.

3 TIR’LA SEYYAR TUVALET TAŞIDIK! 
Tüm bunları yaparken, unutamadığınız bir anınız var mı?
Gelibolu Yarımadası’na giden ziyaretçilerin en çok zorlandığı tuvalet sorununu 38 gözlü modern aynı zamanda seyyar bir tuvaletle çözmeye çalıştık. Ancak yerel halkın ısrarlı isteğine rağmen, Çevre Koruma Kurulu baskısı ile bu tuvaleti önce Elazığ Harput sonra da Ankara Askeri Kışlalar’a 3 TIR’la taşımak zorunda kaldık.

AĞAÇSIZ ALANDA 475 BİN BİTKİ DİKTİK 
Sadece tuvalet temizliği ve hijyenle sınırlı değil sanırım yaptığınız işler…
2004 yılında da giderek azalan yeşilin önemine dikkat çekmek ve bu konuda şirket olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek amacıyla Karayolları Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı’nın desteği ile Yeşil Yol projesine başladık. OPET istasyonlarının girişindeki 1 kilometre ve çıkışındaki 500 metrelik alanları yeşillendirme çalışmalarına başladık. Bugüne kadar 568 istasyonda ve belediyeler tarafından belirlenen ağaçsız alanlarda 475 bin 392 adet iklim ve toprak koşullarına uygun bitki dikimi gerçekleştirdik. Projenin 10 yıl sürmesi ve Türkiye karayolları üzerinde milyonlarca ağaç dikmeyi hedefliyoruz. 2005 yılında köylerin kendi kendine yetmesi, tarihi, coğrafi ve kültürel potansiyelinin değerlendirilmesinin yanı sıra, eğitim düzeyinin yükselmesi ve çevre bilincinin gelişmesi gibi toplumsal göstergeleri hedef alan Örnek Köy projesine ise Mardin’de, Dara Harabeleri yakınındaki Dara Köyü’nde başladık. Proje kapsamında, Fethiye Saklıkent, Gaziantep Yesemek ve Bolu Pazarköy’de çok kapsamlı çalışmalar yaptık. Fethiye Kale Üçağız ve Muğla Saklıkent de diğer örnek köylerimiz arasında.

‘TARİHE SAYGI’ 2015’E KADAR SÜRECEK 
Biraz da Tarihe Saygı Projesi’nden konuşacak olursak… Ne zaman başladı, bugüne kadar nasıl yol aldınız?
2006 yılında ise tarihi Gelibolu Yarımadası’nı şehitlerimizin hatırasına yakışır bir görünüme kavuşturmak ve toplumsal kalkınmaya destek olmak için Tarihe Saygı Projesi’ne başladık. bu kapsamda evler boyandı, çevre ve meydan düzenlemeleri yapıldı, Alçıtepe, Seddülbahir, Kilitbahir, Bigalı, Büyük Anafarta, Kocadere veBehramlı köyleri ile Eceabat ilçesinde rehabilitasyon çalışmaları yaptık. Eceabat’ta 2,5 dönümlük alanda yarımadanın dev maketinin yer aldığı Tarihe Saygı Parkı’nı açtık. Bölgeye gelen turistler bu parka uğrayarak gidecekleri yerleri maket üzerinde görüp bilgi alabiliyor. Son olarak da Çanakkale Savaşları’nın kazanılmasında önemli bir rol oynayarak tamamı şehit olan 57. Alay’ın şehitliğini Çevre ve Orman Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde yenileme çalışmalarına başladık. 57. Alay Şehitliği yenileme çalışmalarımız, şehitliğin aslına sadık kalınarak yeniden yapılandırılmasından, peyzaj düzenine kadar tüm çalışmaları kapsıyor. 24 Nisan’daki uluslararası resmi törenlerin de yapıldığı yer olan 57. Alay Şehitliği’nin, 2016 yılına kadar her türlü bakım ve onarım işlerini takip edecek ve tüm şehitliklerimize örnek olmasını sağlayacağız. Tarihe Saygı Projesi, Çanakkale Savaşları’nın 100. yılı olan 2015 yılına kadar devam edecek.

HEDİYELİK EŞYA YARIŞMASI DÜZENLİYOR 
Tarihe Saygı projesi kapsamında bir de yarışmanız var... Bu yarışma fikri nereden çıktı? Daha da önemlisi neden hediyelik eşya konusunu belirlediniz?
Her kurum ve kuruluşun, üzerinde yaşadığımız topraklarımız için yapması gereken çok şey olduğuna inanıyorum. Hizmet sektörünün öncelikle turistik yörelerde ülkemize yaraşır şekilde hizmet etmesini arzuluyorum. Şu anda Tarihe Saygı Projesi kapsamında Eceabat Kaymakamlığı ile işbirliği yaparak, Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması düzenleme kararı aldık. Türkiye tarihinde çok önemli bir yeri olan Yarımada’daki hediyelik eşyaların da bölgeye yakışır hale dönüşmesi gerekli. Bu yarışma ile gençlerimizin yenilikçi bakış açısı hediyelik eşya tasarımına taşınacak. Böylelikle yetenekli öğrencileri teşvik etmeyi, yaratıcı fikirlerle bölgenin turizmine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Diğer taraftan ülkemizin tarihi ve turistik bölgelerindeki hediyelik eşya kavramını değiştirmeyi ve bu konuda örnek olmayı da hedefliyoruz.

Tüm bu projeleri hayata geçirirken sizi en çok ne zorluyor?
İnsanlarımızı projeye inandırmak, yetkili mercilerden izin almak ve proje ölçeğine uygun bütçe ayırmakta zorlanıyoruz.

3 MİLYON DOLAR HARCIYOR 
Bu konuştuğumuz projelere ne kadar bütçe ayırıyorsunuz? 
2010 yılında Temiz Tuvalet, Yeşil Yol, Tarihe Saygı ve Örnek Köy projelerimiz devam etti. Temiz Tuvalet kampanyası kapsamında TCDD ile olan işbirliğimiz (Temizlik Rayında Projesi) başlarken Tarihe Saygı projesi kapsamında ise Kocadere ve Behramlı köylerinin rehabilitasyonunu tamamlayarak 57. Alay Şehitliği’nin düzenleme çalışmaları için protokole imza attık. Biz her sene sosyal sorumluluk çalışmalarımız için 3 milyon dolar civarında bir bütçe ayırıyoruz. Şu anda süregelen sosyal sorumluluk projelerimiz 2011’de de devam edecek. Öncelikle ‘57. Alay Şehitliği’ni Yenileme Çalışmaları’ ciddi bir bütçe gerektiriyor. Bunların dışında, hayata geçirmek istediğimiz başka projelerimiz de var bunları da kısa bir süre içinde duyuracağız. Son olarak, 10 yıldır bu konuda birebir faaliyet gösteren biri olarak, sizce Türkiye’de nasıl bir strateji izlenmeli? Türkiye’de sosyal sorumluluk çalışmalarına çoğunlukla sponsorluk ve bağış yaklaşımı hakim. Bu yaklaşımdan kurtularak topluma gerçekten değer katacak projelerin üretilmesi ve uygulanmasının yanı sıra uygulamanın her aşamasının titizlikle planlanarak takip edilmesi gerekir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites